17 Mayıs 2012 Perşembe

SAPDÜZE


Herşeyi sıradanlaştıran insanlara karşı bir nefret duyuyorum. Evet ''nefret'' bu duygunun tam karşılığı değil ama ben bu kelimeyi kullanıyorsam sebebi, kimsenin bu duyguya bir isim vermemiş olmasıdır. Sorun değil, ben veririm. Bir düşünelim... Birşeyleri sıradanlaştırmak, onları tekdüze ve sıkıcı yapar ve bunu yapan insanların sonucunu bile bile bunu yapması sapkıncadır. Sapkın/Tekdüze. Sapdüze! 'sapdüze' bu insanlar olsun. 'sapdüzeleşmek' bu eylemi yerine getirmek olsun. 'sapdüzeleştirmek' de bunu kendi dışındaki şey/kimselerin üzerinde uygulamak olsun. Ne diyordum herşeyi sıradanlaştıran insanların sapdüze olduğunu düşünüyorum.
Birine sürekli ''seni seviyorum'' demek tam sapdüzelere göre bir iş mesela. Çünkü onlar yaratıcı değillerdir ya da yeni bişey bulmaya üşenirler, bunun yerine biri tarafından bulunmuş olanı kullanırlar. Sapdüzenin en yaratıcı olduğu an, muhtemelen lisede yıllık ödevi kapağını yaptığı andır. Peki 'aşk' nedir? Herkes karşısındakine aynı duyguyu mu besler ki aynı sözcüklerle ifade eder?
Bir de tabular var. Birinin elini tutarsın, sapdüzeleşir. Birini öpersin sapdüzeleşir. Ve biriyle sevişirsin, sapdüzeleşir. Neden? Çünkü artık daha önce yaşadığı hissi unutmuştur. Düşünmeye ve hatırlamaya da üşenir sapdüze. Kolayı vardır. Kısa ve net. İlk hedef akdeniz! İleri! Birşeyi gözden kaçırırlar. İnsanoğlu hiç doymaz. O yüzden o unutulan bi kenara atılan, aslında her an değerlidir. Sofraya havyar konulunca çilek reçeli de çilek reçelliğini korumalıdır, çünkü çilek reçeli ve havyar çok farklıdır. Ama sen havyar gelince çilek reçelini unutursan daha sonra da havyarı unutturacak birşeyin arayışına girersin.
Bu sapdüze seni ulaşılmaz görürken ağzının içine düşer. Dinlediğin müziği ilahi. Sözlerini kutsal sözler yapar. Seni ışın kılıcıyla kutsar. Ve hatta ''Höt!'' desen ''Nasıl da masaya yumruğunu vuruyor ve kararlı!'',  ''Zöt!'' desen ''Di mi ya!'' der. Sonra sana ulaşınca. Sen yine höt dersin zöt dersin ama o evrimini tamamlamıştır, uykusu gelmiştir.
Bu sadece aşkta değil, ailede, işte, hayatın her alanında böyledir. Annesi sapdüzeye sabahın köründe kalkıp kahvaltı hazırlar. Sapdüze teşekkür etmez. Eline sağlık demez. Alışmış, sapdüzeleşmiş, sapdüzeleştirmiştir. Sapdüze sadece okulun ilk günü ve son günü heyecanlanır. Her gün heyecan duyan insanlara da anlam veremez. Çünkü onun heyecan duyduğu birşeyler öğrenmek değildir.
Bir de bu sapdüzelerin en yaygın özelliği genellemektir. Onlara göre erkektir aldatır veya erkektir ince ruhtan anlamaz, 'kadın ruhu'ndan (bu nasıl bi ruh sınıflandırmasıysa) anlamaz, erkektir bıdı bıdı erkektir vıdı vıdı. Kadındır susar oturur veya kadındır çok konuşur, saçı uzundur aklı kısadır, kafa muhabbet edemez,  erkek muhabbetine giremez, yalan söyler vs vs vs vs vs vs.... uzaaaaaaar gider. Bu sapdüze, insanın ne kadar üstün bi varlık olduğunu çözememiştir. Herkesin farklı yetişme koşulları ve yaradılışa sahip olduğunu, farklı karakterlerin bir araya gelince farklı farklı ilişkiler çıkacağını düşünmezler, çünkü yeni bişeyler ortaya koymaya üşenirler. Herşey hazırda vardır. Sapdüzeler evlenirken de herkesin yaptığını yaparlar. Evlenince de herkesin geçtiği süreçten geçerler. Ve bunu kabullenmişlerdir. Herkeste böyle olur çünkü. Peki neden? diye sormazlar. Öyledir işte. ''Biralar soğuk mu'' dedim. Dedi ki ''Normal''.
Bu böyle uzaaar gider.. Yapmayın etmeyin. Yapıp edecekseniz de sonra ''Vay neden böyle oldu!'' demeyin. Hayattan zevk alın. ''Sahip olduklarınızın kıymetini bilin'' diyenleri dinlemeyin. Çünkü siz hiçbirşeyin sahibi değilsiniz. Elinizde sandığınız hiçbirşey, elinizde değildir. Sadece hayatınızda bir yer sahibidir. Bunu korumak size düşer. İnsanları, sözcükleri, beğenileri, hisleri, nesneleri standartlaştırmayın, sıradanlaştırmayın, sapdüzeleştirmeyin, kategorize etmeyin.

UZUN ÖNERİSİ:
EŞLİK MÜZİĞİ:Ella Firzgerald-Let's Do It
BİTİŞ MÜZİĞİ:Ortaçgil-Beni Kategorize Etme
BU KONUDAN SONRA İYİ GİDER KİTABI:Gündüz Vassaf-Cehenneme Övgü
BEN FARKLI ŞEYLERİ SEVİYORUM FİLMİ:Fur